Süleyman Çelikcan


YERİ DOLDURULAMAYAN “SAVAŞÇI GAZETECİ” UĞUR MUMCU

24 Ocak günü Uğur Mumcu’yu katledilişinin 31. Yıl ve gününde yüreğimiz yanarak andık.


Birçok kentimizde ve etkinliklerde değişik örgüt veya kişilerin söyleminden Uğur Mumcu’yu andıkları fakat onu ve “davasıyla” anlayamadıklarına şahit olduk. 
Uğur Mumcu bir gazeteci, bir aydın, bir yazar, bir araştırmacı, cesur bir insan isimlendirmeleriyle ve “uğurlar olsun” ile “vurulduk ey halkım unutma bizi” türküleri de onun gerçek kimliğini ve değerini anlatmaya yeterli değildir. Çünkü Uğur Mumcu’yu yeri doldurulamayan, yetkin, etkin ve unutulmaz gazeteci yapan onun “savaşçı gazeteci” olmasıdır. Onun bu yanını hatırlamazsak emperyalizme karşı kahramanlığını ve bu sebeple katledildiğinin üstünü örtme zaafına düşeriz. 
Uğur Mumcu’nun dünde bugün de bizim ağlamamıza ve ağıt yakmamıza ihtiyacı yoktur. Ama bu günleri gören yazılarından ve uyarılarından anlamalıyız ki bize  bağımsız Türkiye davasının “savaşçılığını” bir miras ve görev olarak bırakmıştır. 
Uğur Mumcu, Cumhuriyet gazetesinde ki yazılarıyla gazeteyi okutturan, sattıran, gerçeği bir öğrenci gibi araştırıp bulan ve bir öğretmen gibi “Gözlem” köşesinden okuyucularına tarih, felsefe ve sosyoloji dersleri veren “savaşçı gazeteciydi”.  Bugün maalesef Cumhuriyet Gazetesi bile Uğur Mumcu’yu ideallerinden soyutluyarak “demokrasi ezberleriyle” anıyor. Halbuki bugün Mumcu’nun değerini ve davasını anlamak için şu 3 sorunun cevabını öğrenmemiz gerekir. 1-Mumcu ne zaman öldürüldü? 2-Mumcu neden öldürüldü? 3-Mumcu’yu kimler öldürdü?
1-Amerika; Türkiye dahil bölgemize en büyük hamlelerini yaptığı 1990 yıllarında Sovyetlerin dağıtılması, Irak’a saldırı ve ikinci, üçüncü İsrail (Kürdistan)projelerini başlattığı yıllar. “U.Mumcu ABD nin emperyalist amaçlarını yazıyordu.” 2-Mumcu, PKK nin iç ve dış destekleri ile bağlantıları bilgisine ulaşmış ve açıklamaya hazırlanıyordu. 3- Uğur Mumcu; NATO nun kontrgerilla elemanlarınca ama CIA marifetiyle öldürüldü. Onun için bu ekibin işlediği cinayetlere hep “faili meçhul” deniyor.
Uğur Mumcu; hayatı boyunca Amerikan emperyalizmine karşı bağımsızlığı bir “şövalye” gibi NATO’ya karşı Milli devleti, bir “fedai” gibi; bölücülüğe, yobazlığa karşı; birliği ve laikliği bir ”cengâver” gibi, ülke bütünlüğünü ve Cumhuriyetin değerlerini bir “kahraman” gibi; sömürü, vurgun, talan ve haksızlıklara karşı Adaleti  “Mehmetçik” gibi savunuyordu. Uğur Mumcu; yalan, palavra ve karanlıklara karşı bilim ile hakikatı savunan bir “hukukçuydu.”  Uğur Mumcu; 24 Ocak kararları ve liberal ekonomik yıkıma karşı emekten yana “kamucu ekonomiyi” savunuyordu.
Uğur Mumcu; yukardaki olumsuzlukların toplamına karşı, devrimci bir irade ve Atatürkçü bir kararlılıkla mücadele etmesi onu “savaşçı bir kahraman” yaptığı gibi bu idealleri(davası) uğruna şehit edilmiştir. Günümüzde Cumhuriyet gazetesi maalesef Uğur Mumcu’yu bu değerleriyle değil sadece kalpaksız kuvvacı gazeteci  diye anmıştır. Halbuki; Uğur Mumcu’ya bugün en büyük saygı onun bağımsız Türkiye mücadelesini devam ettirmektir.
Uğur Mumcu’nun bağımsız Türkiye davası arkadaşı, mücadele yoldaşı Atatürkçü Düşünce Derneği kurucu Başkanı Profesör Muammer Aksoy’da 34 yıl önce 31 Ocak günü ideallerinin düşmanları tarafından katledilmişti. Maalesef faili meçhuller  listesinde Uğur Mumcu’yla buluştu. Onların katili, vatanımızın düşmanlarını biliyoruz ve unutmuyoruz. ONLARIN KUVVACI (KALPAĞI) ŞİMDİ ONLARIN MÜCADELESİNİ SÜRDÜRENLERİN BAŞINDADIR.     31.01.2024 SÜLEYMAN ÇELİKCAN

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.