Ahmet TEKİN

Tarih: 29.01.2024 19:07

TÜRKİYE'DEKİ EĞİTİM SIKINTISI

Facebook Twitter Linked-in

Türkiye’de günümüzde 8 milyon kişi yoksulluktan yurtlarda yer olmadığı için köylerine, kasabalarına dönmek zorunda kaldı. Türkiye’nin kuruluşuyla birlikte sosyal devletin inşasıyla başlayan süreçte Atatürk, gençliğin okuması için Anadolu’yu karış karış gezerek okuma-yazma seferberliği başlattı. Fakat akabinde kurulan köy enstitüleri 1954 yılında Adnan Menderes’in iktidarındaki dönemde kapatıldı. Köy enstitüleri zamanında çeşitli meslek gruplarının yetişmesinde önemli pay sahibi oldu. Marangozlar, inşaat işçileri, doktorlar, ziraat mühendisleri, öğretmenler köy enstitülerinden mezun oluyordu. Bugünse Türkiye’mizde üniversite bitirmiş binlerce öğretmen asgari ücretin altında çalışıyor. Biz gazeteciler çocuklarımızı, torunlarımızı okula gönderiyoruz. Çocuklar okumayı çözse bile yazmayı bilmiyorlar. Pratik olarak bilgileri yok. Teorik olarak tam kavrayamayan öğrenciler başarılı olamıyorlar. Ayrıca düşündüğümüzde eve döndüğü zaman eve ekmek götürebilecek miyim, kirayı ödeyebilecek miyim diye düşünen bir öğretmen doğal olarak ne kadar bilgi verebilir? Bundan 1-2 sene önce bir okul toplantısında ‘’Hocam, okullar açıldığı zaman Milli Eğitim Bakanlığı’ndan ders programı ne zaman geliyor?’’ diye sorduğumda ‘’Niye soruyorsun?’’ diye sordu. Bunun akabinde bir lise öğrencisine dersler nasıl diye sordum. Benim gazeteci olduğumu bilmiyordu. ‘’Amca niye sordun?’’ diye karşılık verdi. Bende torunum okuyor dediğimde daha Milli Eğitim Bakanlığı’ndan ders programı gelmemişti. Hocaya tekrar sordum ve öğrenciyle olan diyaloğumu da söyledim. Hoca cevap vermedi. Cevap vermeyişini anlıyorum ki hoca da ekmek korkusundan cevap vermemiş olabilir. Ülkedeki bütçenin dağılıma göre yarısından fazlası Diyanet İşleri Başkanlığı’na ayrılıyor. Düşündüm. Diyanet’in tarikatları, vakıfları, yurtları var. Devletin okulları, yurtları yetersiz. Başta yazdığım gibi 8 milyon kişi ekonomik şartları olmadığı için okuyamıyor. Diyanet İşleri tarafsız olmak zorunda. Halkta da şöyle ciddi bir söylenti var: Diyanet İşleri başkanı vakıflara, cemaatlere, tarikatlara yardım yapıyor. Buna Diyanet İşleri Başkanlığı açıklık getirmek zorunda. Devleti yönetenlerin dikkatine!


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —