Muğla’nın Milas ilçesinde bulunan Akbelen Ormanı’ndaki ağaç katliamına direnen vatandaşlar günlerdir nöbet tutuyorlar. Tarım ve Orman Bakanlığı, Akbelen Ormanı’nı Yeniköy ve Kemerköy termik santrallerine kömür temin etmesi için Limak Holdinge bağlı Yeniköy Kemerköy Enerji (YK Enerji) şirketine verdi.
Muğla’nın Milas ilçesinin sınırları içinde yer alan Akbelen Ormanı, doğa mirası olarak kabul edilen ve koruma altında olan ormanlardan biridir. Geniş bir alana sahip olan orman, 740 hektarlık bir alanı kapsıyor ve çam, meşe, kızılağaç, kestane ve çınar gibi çeşitli ağaç türlerine ev sahipliği yapıyor.
2018 yılında bölgedeki kömür madenlerinin genişletilmesiyle birlikte İkizköy istimlak edilerek boşaltılmaya başlandı. Bunun üzerine İkizköylüler bir kaç kilometre uzaklıktaki Karadam Mahallesi yakınındaki tarım alanlarına yerleşmek zorunda kaldı. Ancak madenler için verilen ruhsat o kadar geniş bir alanı kapsıyor ki, köylülerin yerleştiği bölge de maden ruhsat alanı içinde kaldı. Maden şirketi, köylülerin yeni taşındıkları Karadam Mahallesi’ndeki arazilere de ihbarname gönderdi.
Günlerdir Türkiye gündeminden düşmeyen Akbelen Ormanı direnişi özellikle jandarmanın halka karşı uyguladığı orantısız şiddet ile gündemde.
Peki Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan buradaki olayları görmüyor mu? Kolluk kuvvetlerinin orada demokratik haklarını kullanan vatandaşlara uyguladığı şiddete nasıl müsaade ediyor? Türk Askeri kendi halkını coplar mı?
Kesilen ağaçların yerine fidan dikmek işe yarar mı?
Orman Genel Müdürlüğü bölgeye milyonlarca fidan dikileceğini duyurdu, Muğla Valiliği de yaptığı açıklamada Akbelen Ormanına 130 bin fidan dikileceğini duyurdu. Fakat yeni dikilen fidanlar işe yarar mı? Türkiye Ormancılar Derneği (TOD) Başkanı Hüsrev Özkara, “Hazır karbon yutakları görevi gören 60-70-80-90 yaşındaki ağaçlar varken bunun yerine ‘Ben kestiğim miktar kadar dikeceğim’ demek kusura bakmayın aklımızla alay etmektir. Paris İklim Sözleşmesi’nde vermiş olduğumuz sözü de yerine getirmemektir” dedi.
Özkara sözlerine şöyle devam etti: "Günlerdir Muğla Akbelen’de devlet gücünü arkasına almış, güç zehirlenmesi yaşayan şımarık iki holdingin yarattığı ağaç katliamına ve hukuksuzluğa, yüreğimiz yanarak ve acıyarak tanıklık ediyoruz. Anayasanın 169. maddesine göre ‘Ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemez.’ Ancak tüm dünya kamuoyunun gözü önünde bir orman alanı yok ediliyor. Anayasal bir suç, ülkeyi ve ormanları korumakla görevli polis ve askerlerin korumasında işleniyor."