Süleyman Çelikcan


14 MAYIS'TA YAPILACAK SEÇİM ÖNCESİNDE BİR DE DENİZ GEZMİŞ'E KULAK VERİN!

14 MAYIS'TA YAPILACAK SEÇİM ÖNCESİNDE BİR DE DENİZ GEZMİŞ'E KULAK VERİN!


DENİZ GEZMİŞ, ATATÜRKÇÜLERE BU GÜN DE ATATÜRK’ÜN YOLUNU GÖSTERİYOR, BİZİ 50 YIL ÖNCESİNDEN UYARIYOR
Deniz Gezmiş’i Deniz GEZMİŞ yapan, sadece okuduğu kitaplar, içinde bulunduğu, en ön sıralarda ve lideri olduğu 1968 gençlik eylemleri de değildir. 
O, Mustafa Kemal ATATÜRK’ün yolunda yürüyerek, bizi 1919 yılında olduğu gibi boğmak isteyen emperyalizme karşı mücadele ederek Deniz GEZMİŞ olmuştur.
"Baba,
Sana her zaman müteşekkirim. Çünkü Kemalist düşünceyle yetiştirdin beni... Küçüklüğümden beri evde devamlı Kurtuluş Savaşı anılarıyla büyüdüm. Ve o zamandan beri yabancılardan nefret ettim.
Baba, biz Türkiye'nin ikinci kurtuluş savaşçılarıyız. Elbette ki hapse atılacağız, kurşunlanacağız da... Tıpkı birinci Kurtuluş Savaşı'nda olduğu gibi... Ama bu toprakları yabancılara bırakmayacağız. Ve bir gün mutlaka yeneceğiz onları...
    Düşün baba, bugün hükumet işini gücünü bırakmış bizimle uğraşıyor. Çünkü bizden başka gerçek muhalefet kalmamış durumda... Ve hepsi Kemalist çizgiden sapmış durumdadırlar. Biz çoktan onları tarihin çöplüğüne atmış durumdayız.”
İşte Deniz GEZMİŞ budur! 
O, ilk bağımsızlık savaşı veren mazlum bir milletin evladı olduğu için öncelikle anti-emperyalisttir. Bu nedenle de dünyanın baş belası ABD emperyalizmine karşı ikinci kurtuluş savaşçısıdır.
O, hem milliyetçi ve hem de evrenseldir.
Babasına idamı öncesi yazdığı bu sözleri de, tutumu da ABD’nin kara gücü olan PKK ve yandaşlarına kapak olsun! 
Saptırmaya, sağa sola çekmeye hiç kimse yeltenmesin.
O, Altı OK’un ve Mustafa Kemal’in uzun mesafe koşucusu, yorulmaz yolcusudur. 
Uzun yürüyüşçüsü ve hızlı koşucusudur. 
Tam bağımsızlıkçıdır. 
O, ayni Uğur MUMCU gibi kalpaksız kuvayı milliyecidir. 
1 Kasım 1968’de Samsun'dan İstanbul'a MUSTAFA KEMAL YÜRÜYÜŞÜ’nü düzenleyerek bu ismi kullanmaya hak kazanmıştır. 
O yürüyüş sonrası Anıt Kabir Özel Defteri’ne şu sözler yazılır: 
“Amerikan emperyalizmine karşı ikinci milli kurtuluş savaşımızda gerçekten izindeyiz. Milli Kurtuluş Savaşımız yok edilemez. Onu yok etmek için bütün Türk milletini yok etmek gerekir. “Tam Bağımsız Türkiye için Mustafa Kemal yürüyüşçüleri”.
Kimliği, kişiliği, siyaseti ve ne yapmak istediği bu yürüyüşle sadece Anıt Kabir Özel Defteri’ne değil tarihin sayfalarına da kazınmış ve milliyetçi çizgisi tescil edilmiştir. 
Deniz GEZMİŞ, 1968 yılında Samsun'dan Ankara'ya Atatürk Yürüyüşü düzenlemiş ve "KAHROLSUN ABD EMPERYALİZMİ!" diye haykırmış, ülkemizin önündeki büyük ve yakın tehdit ve tehlikeyi o günden işaret etmiş, bugün ABD emperyalizmine karşı verilmesi gereken mücadelenin yolunu açmış ve sanki içinde bulunduğumuz günleri görmüş gibi 50 yıl önceden bizi cesaretle uyarmıştır.
Deniz'in bu öncü tutumunu kavramayanlar, 
Bu nedenlerle Ata'nın yolunu izlemeyenler, 
ABD emperyalizmini ve bölgemizde yaptığı ve yapacağı tahribatı, BOP’u görmeyenler, saklayanlar, 
ABD’nin İSRAİL ile birlikte Doğu AKDENİZ’de tatbikatlar yaptığı savaş gemilerinin namlularını Türkiye’ye çevirerek, her istediğini kayıtsız şartsız yapmamızı, aslında teslim olmamızı, 1919 yılında reddettiğimiz ABD MANDASI'nı ve hatta SEVR'i kabul etmemizi, etmediğimiz takdirde “ekonominizi mahvederiz” diyerek tehditler savurmasına, 
ABD ve İSRAİL'in AB'yi de yanına almaya çalışarak yavru vatan KKTC ve Türkiye'nin münhasır ekonomik bölgesinde bulunan deniz altındaki çok zengin doğal gaz ve petrol yataklarına el koyma faaliyetlerine, bu nedenle de Doğu Akdeniz'de namluları Türkiye'ye dönük vaziyette bir uçak gemisi de dâhil yüzün üzerinde gemi ile istihbaratı Malatya Kürecik Üssü'nden sağlayarak çok sayıda askeri tatbikat yaparak, tehditler savurarak mavi vatanımızı işgal hazırlıkları yapmasına, 
Güneyimizde İsrail’in ileri karakolu olması için sözüm ona  “KÜRDİSTAN” devletçiğini kurmak üzere PKK/PYD terör örgütüne 30.000 TIR silah vermesine, bu örgüte parasal destek olarak PENTAGON bütçesine sadece 2019 yılı için 580 milyon dolar tahsis etmesine, 
    NATO’nun, her yıl yapılan tatbikatlarında son iki yılda üst üste, ATATÜRK’ü ve Türkiye Cumhuriyeti’ni düşman hedef olarak tespit etme cesaretini göstermesine,
    Tek bir söz dahi etmeyenler ve ülkemize yönelik daha pek çok saldırısı ve tehdidi karşısında ABD’yi ve NATO’yu hala kaçınılmaz stratejik müttefik olarak görenler,
    İSRAİL eli ile FİLİSTİN’i hergün gece gündüz ağır silahlarla vurmasına, Filistinli pek çok kardeşimizi çocuk-kadın demeden şehit etmesine, KUDÜS’ü İsrail’e başkent yapmasına ses çıkarmayanlar,
ABD’nin daha dün VENEZUELA’daki darbe girişimine karşı en küçük bir tepki vermeyenler, 
Bugün de tam bağımsız ve gerçekten demokratik bir Türkiye için her türlü gericiliğe ve bölücü PKK'ye ve ABD’nin darbeci kripto gücü FETÖ’ye karşı mücadele etmeyenler, hatta verilen mücadeleyi sulandıranlar, engelliyenler, 
Milleti kardeşlik temelinde birleştirmek yerine, eşit yurttaşlık ve yerel özerklik adı altında etnik ve inanç temelli bölünmelere mahkûm etmeye çalışanlar,
Aksine terör örgütüne "demokrasi ittifakı" vb bahanelerle hayat öpücüğü verenler, 
PKK’nin kuyruğuna takılarak “BİJİ SEROK APO” sloganlarına zemin hazırlayanlar, PKK’nin sanal görüntüsü HDP ile açık gizli fark etmez, ittifak yaparak ona hayat öpücüğü verenler, 
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin PKK’yi ezmek ve milli birliği ve yeniden milletleşmeyi sağlamak için yürüttüğü mücadeleye karşı kampanya düzenleyenler,  
Deniz Gezmiş ve arkadaşlarına, onun uğrunda hayatını verdiği ilkelere her türlü tahminin üzerinde saygısızlık ve ihanet etmektedirler.
Bunları tanıyın!
Bu gün göreceksiniz, Deniz GEZMİŞ’in bağımsızlık yolunu çoktan terk edenler, Deniz'i ve arkadaşlarını anmak bahanesiyle bizlere nutuklar atıp O’nu kendi sapkın amaçlarına alet etmeye de çalışacaklardır. 
Bunlara inanmayın, bunları dinlemeyin!
 

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.