Silivri’de Can Atalay protestosu

Silivri Demokrasi Platformu öncülüğünde Silivri Adliyesi önünde toplanan vatandaşlar Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesini protesto etti.

SİYASET 3.02.2024 11:21:00 82 0
Silivri’de Can Atalay protestosu

Silivri Demokrasi Platformu öncülüğünde Silivri Adliyesi önünde toplanan vatandaşlar Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesini protesto etti. CHP ilçe Başkanı İbrahim Kömür, CHP’li Belediye Meclis Üyeleri ve çok sayıda avukatında destek verdiği protesto gösterisinde okunan basın açıklamasında, “Ülkemiz hızlı bir şekilde zaten sorunlu olan ..demokratik, sosyal, laik, hukuk devleti .. Niteliğini kaybetmeyle karşı karşıyadır.” denildi.

Hatay Milletvekili Can ATALAY şahsında Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesinin hak ihlali kararının Yargıtay'ın hiç hakkı olmamasına rağmen yaratığı yargı krizine, 30 Ocak 2024 te, daha iki gün önce ,  TBMM meclisinin iktidar blokunun oylarıyla düşürülen milletvekilliği yargıda ki krizi yasamaya taşıyarak yeni ve ağır bir krizin kapısının aralandığına yer verilen basın açıklamasında özetle şu görüşlere yer verildi.

“İnsanlık tarihi bir arada yaşayan toplulukların kendi içindeki ilişkilerini düzenleyen kurallara ihtiyaç duydu. Kimi zaman töre, gelenek, görenek, adetlerle şekillenen hukuk sistemi, modern çağın hukuk sistemiyle sonuçlandı. Zamanla ulus devletler çağında yurttaşların devlete ve devletlerin de yurttaşlarına karşı görevleri temel hukuk kurallarına bağlandı.

 Bir zamanlar orta çağ feodal devletlerde, hanedanlık, soyluluk, dini otoriteler tarafından kullanılan orta çağ hukuku, bugünün çağdaş, demokratik, laik, sosyal hukuk devleti tarifiyle, büyük çoğunlukla anayasal bir güvenceye kavuşturulmuştur. Herkesin görev ve yetkileri anayasal toplumsal sözleşmesiyle mutlak sınırları çizilmiştir. Başına da özellikle, devleti yönetenlerin kanunları anayasaya uygun uygulayıp uygulamadıklarını denetleme yetkisiyle donatılmış ANAYASA MAHKEMESİ kurumsal güvencesine verilmiştir.

Yaklaşık 150 yıllık anayasal güvence için verilen bitmez tükenmez uğraşlar da bir çok kez engeller, darbeler, zülüm ve kıyımlarla karşılandı. Bu yolda egemen ekonomik, siyasi ve ideolojik güç odaklarının çıkarlarıyla çelişen, herkes için demokratik anayasa talebi aşağıdan yukarı doğru basınç arttıkça, iktidar güçleri ve çıkar çevreleri, başta kabul etmek zorunda kaldıkları anayasal hukuk sitemini çiğnemekten, geriye doğru bastırmaktan   bir an bile tereddüt etmediler. Zorbalığı ve kanunsuzluğu topluma dayatmaktan hiçbir kural tanımadılar. İşte bugün tamda bunu yaşıyoruz.

Ülkemiz daha 12 Eylül 1980 darbesinin bu ülkeye giydirdiği karanlık kâbusu üzerinden atamamışken, 12 Eylül yıkımının üzerinden, emperyalist dünyanın yeşil kuşak projesinin bir versiyonu olarak, mazlumu oynayarak, 20 kusur yıldan beri iktidarda olanların zulmü, ulusal ve uluslararası temel hukuk kurallarının dışına çıkarak topluma “kanunsuzluk” olarak ortaya çıkmıştır..

"Anayasa'nın 153 üncü maddesinin açık hükmüne rağmen, Anayasa Mahkemesi kararlarını uygulamamakta direnen Yargıtay 3 üncü Ceza Dairesi'nin tutumu çerçevesinde gelişen olaylar ve açıklamalar nedeniyle, süreç bir yargı krizi olmaktan çıkmış ve derin bir yurttaşlık hakkı, demokrasi ve devlet krizine dönüşmüştür. Şimdi de TBMM iktidar bloğunun Hatay halkının iradesini yok sayarak bu krizi daha da derinleştirmiştir.

Yüksek yargıdaki ve iktidar blokundaki  kanunsuzluk hali, varlığını ve gücünü anayasa dan alan devletin bütün kurumlarını işlevini kaybetme riskiyle karşı karşıya getirmiştir.

Bundan böyle hiçbir yurttaşın anayasa güvencesi altında olan, can, mal, sosyal güvenlik, adil yargılanma ve hak arama, ticaret yapma, konut dokunulmazlığı, mülkiyet, güvenli alışveriş, seyahat güvencesi, düşünce ve vicdan özgürlüğü, düşünceyi açıklama, haber alma hakkı, örgütlenme hakkı, güvenilir gıda beslenme hakkı, eğitim ve sağlık hakları, kişi dokunulmazlığı, evlenme ve boşanma, aile ve gelecek kurma gibi tüm ortak haklarınızın güvencesi risk altındadır. Tek adam rejiminin lütfuna ve siyasi ideolojik tercihlerine hapsedilmenin hazırlıkları içindeki oldukları ilan edilmiştir. Milletvekilliğinin ve meclisin işlevsiz bir kuruma dönüştürülmesi çabaları, seçimleri, seçilenleri, seçenleri değersizleştiren otokratik bir durumla karşı karşıya olduğumuzun ilanıdır. Anayasaya karşı bir darbedir.

Ülkemiz hızlı bir şekilde zaten sorunlu olan ..demokratik, sosyal, laik, hukuk devleti .. Niteliğini kaybetmeyle karşı karşıyadır”

 

Bu haber Durum Gazetesi'ne aittir.


Pazar 22.5 ° / 13.8 °
Pazartesi 22.5 ° / 13.7 °
Salı 22.6 ° / 13.4 °

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.