Beylikdüzü Belediyesi başlangıçta 600 kişiyle başladı. Bu sene beslenme desteği okullarda devam ediyor. 3 senedir devam eden destek 2500 kişiye kadar ulaştı.
Beylikdüzü Belediyesi'nin beslenme desteği kapsamında öğrencilere yapmış olduğu katkı yıllar geçtikçe arttı. Bu göze çarpan artış belediyenin güvenilirliğini arttırmaya devam ediyor ve başkanın çalışmalarını basın olarak tebrik ediyoruz.
Mehmet Murat Çalık'ın açıklamaları şu şekilde:
Beylikdüzü'nde bu ışığı çoğaltmak çocuklarımızı her zaman okula güler yüzde göndermek için var gücümüzle çalışıyoruz ülkemiz özellikle son yıllarda çeşitli zorluklarla mücadele etmekte maalesef ekonomik krizler doğal afetler bu sıkıntıları gitgide derinleştirmekte bu dönemde pek çok aile maddi zorluklarla boğuşurken çocuklarımız da hayatın bu yükünü hiç olmaması gereken yaşta omuzlarında taşıyorlar son verilere göre İstanbul'da %70.11 maddi yetersizlik nedeniyle ailelerimiz istedikleri gıdayı alamıyorlar çocukluğu ailelerde bu oran %66.1'e kadar çıkıyor düşük gelirli aileler %80'i bu ailelerimizin %80'i porsiyonlarını küçültmüş durumda çocuklarımız bu zorlukları her gün hissetmesi ve okuldaki başarılarının düşmesi sadece ekonomik değil toplumsal bir krizle de memleketimizi karşı karşıya bırakıyor biz Beylikdüzü'nde bu gerçeğe yüzümüzü gözümüzü kapatamayız yiyecek almakta zorlanan ailelerimiz var çocuklarımız okula aç gidiyor hatta arkadaşının yanında beslenme çantasını çıkaramıyor akşam evde yemek olup olmadığını olmadığından akşam evinde yemek olup olmadığından emin olmayan evlatlarımız var yetersiz beslenme fiziksel gelişimin yanında çocuklarımızın zihinsel ve ruhsal dünyalarını da çok derinden etkiliyor bu durum okuldaki başarılarını düşürüyor sosyal ilişkilerini zedeliyor özgüvenlerini de kırıyor eksiklik duygusuyla büyümüş bir çocuğun kendisiyle ve çevresiyle barışık bir birey olmasını bekleyemeyiz hakkını alamayan bir çocuğun ileride haksızlık yapan birisine dönüşmesi de muhtemel yoksulluk intikam duygusunu da aynı zamanda körükler karlı aç büyüyen bir çocuk hayatı boyunca hayattan intikam alma dürtüsünü ruhunda bildiğinde taşır işte bu yüzden ben ihtiyaç sahibi çocuklarımıza ulaştırdığımız o beslenme çantalarının içerisinde sadece birer sandviç poğaça meyve meyve suyu kuru yemiş değil aynı zamanda toplumsal refahın ve sosyal adaletin tohumlarının da olduğunu düşünüyorum eşitliği ve adaleti tesis etmenin başka bir yolu yok bugün gençlerimiz yurt dışına gitmenin yollarını arıyor neden umudunu kendi ülkesinden kesmiş gençlerimiz var sonuçlarıyla bu yaşayacağımız travmanın sonuçları emin olun memleketimizi çok kötü sert bir biçimde etkileyecek bizim bu çocuklarımızla evlatlarımızla gençlerimizle kendi memleketleriyle kurdukları bağı onarmaya ihtiyacımız var psikolojide güvenli bağlanma ve kaygılı bağlanma diye iki farklı bağlanma şekli var bu bağlar çocuklarla çocuklarımızla çocuk yaşta kurulur ve etkisi hayatı boyunca devam eder bir insanın anavatanı emin olun çocukluğudur o çocukluğunda nasıl yetiştiyse gelecekte de öyle bir birey olur şimdi ben soruyorum karnı aç olan bir çocuk sıra arkadaşı beslenme çantasını açarken tuvalete kaçan ve her gün bununla yüzleşen bir çocuk ülkesiyle güvenli bir bağ kurabilirim bu adaletsizliği bu adaletsizliği içine sindirebilir mi ben istiyorum ki bizim gençlerimiz yurt dışına tabii ki çıksın ama dünyayı görüp tanıyıp kendi memleketlerinde daha faydalı olmak için çıksın Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün cumhuriyetin ilk yıllarında gençleri yurt dışına gönderirken onlara verdiği tam da söylediği gibi sizi birer kıvılcım olarak gönderiyorum alevler olarak geri döneceksiniz Beylikdüzü bugüne nefes yarına umut derken bizler de burada bir kıvılcım yakıyoruz bugün artık eksiklikleri kapatalım geleceğe de umutla bakalım istiyoruz ülkece çok acı olaylarla sın sınamıyoruz kıymetli basın mensupları bugün burada olumsuzlukları da konuşmak istemiyorum ama yüreğimizi yakan bizi derinden etkileyen çok feci olaylarla da karşı karşıyayız değerli basın mensupları kıymetli komşularım bizler bu ülkenin çocuklarını bu ülkenin narinlerini korumak zorundayız bakın korumak zorundayız diyorum ve bunun için baştan sona bir zihniyet değişimine ihtiyaç duyuyoruz bir idrak değişikliğine ihtiyacımız var üzerine basa basa söylüyorum çocuk hakları bizim en büyük önceliğimizdir çocuğun üstün yararı ilkesiyle bütün yaptığımız projeleri bu şekilde hayata geçiriyoruz yeterli beslenme de çok hayati bir haktır ve biz Beylikdüzü olarak bu hakkı savunmaya bu hak için projeler geliştirmeye ve var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz hem çocuklarımız için nefes olmak hem de umut olmak hem onların bu zorlu süreçte en temel ihtiyaçlarını karşılamak bizim birinci önceliğimiz işte bu yüzden çocuklarımıza daha fazla destek olmanın yollarını aradık ve beslenme saati projesine hayata geçirdik az önce içeride detaylarını verdim burada tekrar üstünden geçmeyeceğim ama bugüne kadar 2022 yılından bugüne bir gün bile aksamayan bir projeden bahsediyorum size tek bir gün bile aksamayan ve yaklaşık 470.000 sağlıklı ve güvenli beslenme paketlerini çocuklarımıza ulaştırdığımız bir projeden bahsediyorum bu yıl 3 yılındayız bu eğitim öğretim yılında da evlatlarımızın yanında olmaya devam edeceğiz yaklaşık 1500 evladımızla bu projeye başlıyoruz ama maalesef üzülerek söyleyeceğim ki sayısı her geçen gün artıyor biz bu sayının artmasını değil azalmasını arzu ediyoruz başlangıçta amacımız çocuklarımızın aç kalmamasıydı hiçbir çocuğun kaderi yoksulluk olamaz açlık hiç olamazdı karın doyurmaktı fakat biliyoruz ki bu mesele sadece karın doyurma meselesi değil mesele o çocukların okullarda başarılı olma meselesi ve geleceğe umutla bakma meselesi çocuklarımızın özgüvenini bireyler olması için hepimizin üzerine sorumluluk düşüyor bunları yerine getireceğimizi ben de hiç kimsenin şüphesi olmasın bu bizim bu vatana bu millete bu bayrağı olan borcumuzdur bunu ödeyeceğiz çünkü hiçbir çocuğun asla ve asla kaderi yoksulluk olamaz bugün gururla söylüyorum ki beslenme saati projesi sadece Beylikdüzü'nde yerelde kalmadı Türkiye'nin pek çok yerinde belediyelere ilham olmuş durumda İstanbul Büyükşehir Belediyeimiz ve kıymetli başkanımız başta olmak üzere birçok belediye bu projeyi hayata geçiriyor böylece beslenme saati yerel bir sosyal hizmet olmaktan çıkıp ülke genelinde bir model haline gelmiştir sayın Ekrem İmamoğlu önderliğinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin beslenme desteğinin de çok kıymetli bir adım olduğunun altını buradan çizmek istiyorum beslenme hakkını temin etmek sadece yerel yönetimlerin sorumluluğu değildir aynı zamanda merkezi yönetimin 1 sorumluluğudur beslenme saati bir yardım değildir haktır çocuklarımızın bu ülkenin aydınlık geleceğine güçlü bir adım atabilmesi için gereken en temel koşullardan biridir beslenme hakkı Beylikdüzü belediyesi olarak bu projeyi büyütmek ve yaygınlaştırmak için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz hiçbir çocuğumuzun eğitim hayatı eksik kalsın istemiyoruz hep birlikte daha güzel daha aydınlık yarınlara kavuşabiliriz bugün Beylikdüzü'nde yarın İstanbul'da öbür gün inşallah Türkiye'de bu sosyal adaleti sağlayacağız bu ülkenin çocukları için çalışan hiçbir ayrım yapmaksızın kalbi Türkiye için atan birilerinin olduğunu asla unutmayın ve hep var olacağız hep çalışmaya devam edeceğiz bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın ben tekrar bu güzel projemize katılan bunun yaygınlaşmasına emek verecek olan değerli basın mensuplarına yürekten teşekkür ediyorum biraz vakit aldım çay bile ısmarlamadı başkan demeyin hemen kahvaltılarımız gelsin şimdi kahvaltı yapalım çok teşekkür ediyorum her birinize.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.